Türkiye'de Kumar Gerçeği: Kimler Risk Altında?

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre yetişkin nüfusun %1,2’si kumar oynama bozukluğuna sahip. Türkiye’de ise 15 yaş ve üzeri nüfusun %10’undan fazlası (yaklaşık 6,8 milyon kişi) hayatında en az bir kez kumar oynamış durumda. Özellikle erkeklerin %11,9’u, kadınların ise %5,5’i kumar kaynaklı zarar görme riski taşıyor. Ülkemizdeki en sık tercih edilen kumar türleri piyango biletleri, spor bahsi ve loto oyunları olarak belirlenirken, son 30 günde oynayanların %6,6’sı akıllı telefon aracılığıyla yasa dışı bahis oynadığını ifade ediyor.

Kumar Bağımlılığı Başvuruları Her Yıl Artıyor: YEDAM Verileri Endişe Verici

Kumar bağımlılığı, DSÖ tarafından ICD-11 ve DSM-5 sınıflandırmalarında "davranışsal bağımlılık" olarak tanımlanıyor ve bu vakalar Türkiye'de ciddi bir ivme kazanmış durumda. Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'ne (YEDAM) 2021-2024 yılları arasında yapılan 54.824 başvurunun 15.624’ü doğrudan kumar bağımlılığından kaynaklandı. Bu başvuruların %97,4'ünü erkekler oluştururken, kadınların tedaviye başvurma oranı erkeklere kıyasla oldukça düşük seyrediyor. Araştırmalar, bu artışta dijitalleşmenin, gizlilik ve anında sonuç alma imkanı sunan çevrim içi kumarın büyük rol oynadığını gösteriyor.

Belediyelere Şok: Vatandaşlardan Alınan Ücret Kaldırıldı!
Belediyelere Şok: Vatandaşlardan Alınan Ücret Kaldırıldı!
İçeriği Görüntüle

Kumarın Tetikleyicileri ve Psikososyal Etkileri Nelerdir?

Bireyleri kumara yönelten en temel motivasyon para kazanma isteği olsa da, stres, yalnızlık ve sıkıntıdan kaçış da önemli nedenler arasında. Uzmanlar, kripto para ve kaldıraçlı işlemler gibi yüksek riskli finansal davranışların da kumarla benzer psikososyal etkiler yarattığını belirtiyor. Bağımlılığın biyolojik zemininde dopamin sistemindeki bozulmalar, psikolojik zeminde ise depresyon ve dürtüsellik gibi faktörler öne çıkıyor. Ayrıca, akran baskısı ve aile içi sorunlar gibi sosyal faktörler de kumar riskini artırıyor.

Kumar Bağımlılığı Bir Halk Sağlığı Krizi: İntihar ve Şiddet Riski Yükseliyor

The Lancet dergisi, kumarın bireysel bir sorun değil, "bir halk sağlığı krizi" olduğunu vurgulamaktadır. Kumar bağımlılığının yol açtığı finansal zararlar (borçlanma, iflas) bireyi hızla borç sarmalına sürüklerken, psikolojik olarak umutsuzluk ve suçluluk hislerini beraberinde getiriyor. Uluslararası veriler, kumar bozukluğu olan bireylerde intihar riskinin genel nüfusa göre 15 kat daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra aile içi şiddet ve boşanma oranları da dramatik biçimde artıyor; Yargıtay dahi kumar oynayarak ailenin ekonomik durumunu bozan eşi "ağır kusurlu" saymaktadır. YEDAM, kumar bağımlılığına karşı ücretsiz psikososyal destek sağlamaya devam etmektedir.