İsrail'in enerji altyapı sistemleri, İran'ın gerçekleştirdiği füze saldırıları sonrasında önemli hasar aldı. Bu duruma dair uluslararası medya ve İsrail Enerji ve Altyapı Bakanlığı'ndan gelen bilgiler, Hayfa kentindeki petrol rafinerisinin işletmecisi Bazan şirketinin 15 Haziran'da kamuoyuna yaptığı açıklama doğrultusunda kesinleşti. Şirket, saldırının ardından tesislerde ağır sel ve hasarlara maruz kaldığını duyurdu.
Rafineri Faaliyetleri Durduruldu
İsrail'in Hayfa kentinde bulunan petrol rafinerisi, anlaşılana göre, saldırının sonuçları doğrultusunda tüm faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Bazan şirketi, yaşanan zararın boyutu nedeniyle rafineri ve ona bağlı tüm tesislerin çalışmadığını bildirdi. Günlük 197 bin varil ham petrol işleme kapasitesine sahip olan bu rafinerinin yakın zamanda yeniden faaliyete geçmesi için bakanlık tarafından çalışmaların sürdüğü açıklandı.
Yangınların ve Diğer Saldırıların Etkisi
Guardian'ın verdiği bilgilere göre, Hayfa petrol rafinerisinde meydana gelen hasar nedeniyle, buhar ve elektrik üretim tesisi de ağır yaralar aldı. Bu durum sonucunda, 16 Haziran itibarıyla rafinerinin kapatılması gerektiği açıklandı. Ayrıca, Bahfa Limanı yakınındaki elektrik santraline yönelik bir saldırı sonucunda tesiste yangın çıkması durumu da yaşandı. Bu olaylar, Energy and Infrastructure Bakanlığı'nın aldığı güvenlik tedbirlerinin 13 Haziran'daki talimatlara dayandığı yönünde Ekstra açıklamalara sebep oldu. Tüm bu gelişmeler, enerji sektöründeki güvenlik algısını ciddi ölçüde etkiledi.
Üretim Faaliyetlerinde Kesintiler
Yunanistan merkezli şirket Energean, Karish açık deniz gaz sahasındaki üretimini durdurduğunu açıkladı. Enerji ve Altyapı Bakanlığı'nın aldığı karar gereği, güvenlik nedeni ile tüm üretim faaliyetleri durduruldu. Öte yandan, İsrail'in diğer önemli açık deniz sahası olan Leviathan'da da üretim sürecinin durduğu belirtildi. Chevron, bu durumla ilgili spesifik bilgiler vermekten kaçınırken kaynaklar, sahada herhangi bir üretim faaliyeti olmadığını bildirdi. Tüm bu gelişmelerin bir arada ortaya çıkması, hem iç gaz arzını etkileyebilir hem de bölgedeki enerji dinamiklerini değiştirebilir.
İsrail Hükümeti'nin Müdahalesi
Yaşanan kriz sonrası, İsrail hükümeti Kudüs'te bir durum değerlendirme merkezi kurdu. Bu adım, enerji sektöründe arz sürekliliğini sağlama çabası olarak değerlendirildi. Mısır, hem Leviathan hem de Karish sahasından tedarik edilen doğal gaz konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Geçtiğimiz yıl Leviathan sahasında 11,33 milyar metreküp doğal gaz üretimi gerçekleştirildiği ve bu gazın önemli kısmının Mısır ve Ürdün’e ihraç edildiği aktarılmıştır. Türkiye üzerinden gelen uluslararası enerji verilerine göre, İsrail gazı Mısır’ın toplam tüketiminin yaklaşık yüzde 15-20’sini karşılamaktadır.
Uzman Görüşleri ve Gelecek Endişeleri
Enerji uzmanı Amir El-Shobaki, İsrail'in doğal gaz altyapısındaki kesintilerin, ülkenin enerji güvenliği açısından yeni sorunlar yaratabileceğine dikkat çekti. Hayfa rafinerisi ve elektrik santralinde meydana gelen hasarın kısıtlı olup, onarımların kısa vadede mümkün olduğunu söylemesine rağmen, sıkıntıların artmasının etkilerini ciddiye alması gerektiği yönünde uyardı. Ürdün, gaz akışının durmasının ardından, günde yaklaşık 2 milyon dolarlık bir maliyetle karşılaşmış durumda. Eğer bu durum devam ederse yıllık maliyetin 1 milyar dolara kadar çıkabileceği belirtiliyor.
Alternatif Çözüm Arayışları
Israil'in enerji altyapısının oldukça savunmasız olduğu görüşü hâkimken, uzmanlar, mevcut durumda havadan savunma sistemlerinin etkinliğine dikkat çekiyor. Ancak olası bir etkili saldırının sonuçları oldukça yıkıcı olabilir. Bu durum, İsrail ekonomisinin önemli unsurları arasında yer alan su arıtma, iletişim ve finans sektörlerini etkileyebilir. Gaz tedariğinin durması, yaz aylarında zirve yapan elektrik talebinin tedarikinde sorunlar yaratabilir. Mısır ve Ürdün, alternatif enerji kaynaklarına yönelse de bu çözümlerin geçici olduğu ve yüksek maliyetler doğuracağı düşünülüyor.
            
            




