ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Kamboçya ve Tayland arasında devam eden çatışmalar için diplomatik girişimlerde bulunduğunu duyurdu. Kamboçya Başbakanı Hun Manet ile görüşen Trump, Tayland Başbakan Vekili Phumtham Wechayachai ile de görüşme gerçekleştireceğini belirtti. Trump, iki ülkenin liderleriyle yaptığı görüşmelerde savaşın sona erdirilmesi için çağrıda bulundu. "Şu anda savaş halinde olan hiçbir ülkeyle anlaşma yapmayı düşünmüyoruz" diyen Trump, bu durumu hem Kamboçya hem de Tayland ile paylaştığını vurguladı.
Çatışmaların Durdurulması İçin Çabalar
Trump, Kamboçya ile gerçekleştirdiği görüşmeyi sonlandırdıktan sonra Tayland'ın vereceği cevaba göre ateşkes görüşmelerinin tekrar başlayabileceğini ifade etti. "Karmaşık bir durumu basitleştirmeye çalışıyorum" diyen Trump, Pakistan ile Hindistan arasındaki çatışmaların sona ermesinde gösterdiği rolü hatırlatarak, benzer bir katkı sağlamak istediğini dile getirdi. Trump, barışçıl bir çözüm arayışının önemini vurgulayarak, Kamboçya ve Tayland arasındaki çatışmanın bölgesel istikrara zarar verebileceğini ifade etti. Başkan, çatışmalara son vermek için her iki liderle sürekli iletişim halinde olacağını belirtti.
Tayland ile Kamboçya Arasındaki Gerilim
Tayland ve Kamboçya, Güneydoğu Asya’da 817 kilometre uzunluğundaki sınırlarıyla birbirlerinden ayrılmıştır ve uzun zamandır toprak meseleleri yüzünden sıkıntılar yaşamaktadır. 28 Mayıs’ta, sınır anlaşmasının ihlal edilmesi nedeniyle kısa süreli bir çatışma çıkmış, iki ülkenin askerleri sorunun barışçıl yollarla çözülmesi üzerinde anlaşmaya varmıştı. Ancak, bu anlaşmanın ardından 24 Temmuz’da yaşanan yeni çatışmalar, iki ülke arasındaki gerilimin yeniden alevlenmesine neden oldu. Çatışmalarda şimdiye kadar toplamda 32 kişinin hayatını kaybettiği bildirilirken, her iki ülke de çatışma alanından binlerce kişiyi tahliye etti.
Karşılıklı Suçlamalar ve Sınır Kontrolleri
Tayland, Kamboçya sınırında bazı yeni düzenlemeler yaparak, tüm kontrol noktalarının kendi yönetimi altında olacağını duyurdu. Bu durum, sınır hattındaki gerilimin daha da artmasına yol açtı. Taraflar birbirlerini ilk ateşi açmakla suçlarken, durumun tırmanmasında medyanın etkisi de yadsınamaz. Askeri hareketlilik ve sınır güzergahındaki belirsizlikler, bölgedeki güvenliği tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor. Bu koşullar altında Trump'ın barışa yönelik girişimleri, uluslararası topluluğun dikkatini çekme potansiyeline sahip. Olası bir ateşkesin sağlanması, her iki ülkenin de ekonomik ve sosyal istikrarı açısından büyük bir önem taşımaktadır.
