13 Mart Dünya Böbrek Günü, bu yılki temasıyla toplumun böbrek sağlıklarına dikkat çekmeyi amaçlıyor. Slogan, "Böbrekleriniz iyi mi?" olarak belirlendi. Bu sorunun yanıtını ararken, böbreklerimize ne kadar özen gösterdiğimizi de sorgulamamız gerekiyor. İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, böbrek sağlığına dair bilgi ve önerilerini paylaşıyor.

Böbrek Hastalığına Dikkat

Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, her on kişiden birinin böbrek hastalığı ile karşı karşıya olduğunu ifade ediyor. Dünya genelinde ve Türkiye'de böbrek hastalıklarının görülme sıklığı giderek artmaktadır. Özellikle diyabetin yaygınlaşması, böbrek hastalığı açısından önemli bir risk faktörü olmuştur. Toplumda bu tür hastalıkların artması, bireylerin böbrek sağlığını önceliklendirmesi gerektiğini göstermektedir. Böbreklerin vücuttaki birçok işlevi desteklediği düşünülürse, bu organların sağlığına dikkat edilmesi elzemdir. Ne yazık ki, pek çok kişi böbrek sağlığına gereken önemi göstermemekte, bu durum ise ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Risk Faktörleri

Yaş ilerledikçe böbrek hastalıklarına yakalanma oranı artmaktadır. Prof. Dr. Kantarcı'nın belirttiğine göre, insülin direnci ve obezite ile yakından ilişkili olan tip 2 diyabet en belirgin risk faktörlerindendir. Bunun yanı sıra, genetik bazı hastalıklar ve sigara kullanımı da böbrek yetmezliği riskini artıran diğer unsurlardır. Zamanında teşhis konulmamış böbrek taşları da, böbrek sağlığını tehdit eden önemli nedenlerden biridir. Bu nedenlerle, bireylerin bu hastalıkların belirtilerini tanıması ve doktora başvurması çok önemlidir.

Belirtiler ve Farkındalık

Böbrek hastalıkları genellikle belirti vermeden ilerlemekte ve kişinin sağlığına çok ciddi zararlar yollarak fark edilmemektedir. Prof. Dr. Kantarcı, böbrek yetmezliğinin sıklıkla diğer sağlık sorunları araştırılırken talihsiz bir rastlantı sonucu tespit edildiğine dikkat çekiyor. Bu nedenle, düzenli sağlık kontrollerinin önemi bir kez daha vurgulanıyor. Erken teşhis, böbrek hastalıklarının tedavi süreçlerini belirgin şekilde iyileştirmektedir.

Sıvı Tüketiminin Rolü

Böbrek sağlığını korumanın temel yollarından biri yeterli sıvı alımının sağlanmasıdır. Prof. Dr. Kantarcı, vücudun toksinleri atabilmesi ve obeziteyi önleyebilmesi için düzenli olarak sıvı tüketilmesinin gerekliliğini vurguluyor. Günlük su tüketiminin, kişi başına 30 ml olarak önerildiğini belirtiyor. Böylelikle, böbreklerin işlevlerinin daha sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi mümkün hale geliyor.

Düzenli Kontrol Zorunluluğu

Böbrek sağlığını korumak için düzenli tarama testleri yaptırmak son derece önemlidir. Özellikle diyabet, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği gibi sağlık sorunlarıyla mücadele eden bireylerin, yılda en az bir kez böbrek taraması yaptırması gerektiği ifade ediliyor. Tam idrar tahlili ve serum kreatinin düzeyinin ölçülmesi gibi basit testler, böbrek sağlık durumu hakkında önemli bilgiler sağlar. Bu testler, aile sağlığı merkezlerinde kolayca yapılabilmektedir.

Menopozda Ruhsal Değişimler Neden Olur? Uzman Klinik Psikologdan Kaygı, Öfke ve Hormon Dengesi Açıklaması
Menopozda Ruhsal Değişimler Neden Olur? Uzman Klinik Psikologdan Kaygı, Öfke ve Hormon Dengesi Açıklaması
İçeriği Görüntüle

Diyaliz ve Organ Bağışı

İleri evre böbrek yetmezliğinde tedavi seçenekleri arasında diyaliz ile böbrek nakli bulunmaktadır. Prof. Dr. Kantarcı, diyalizin, böbrek fonksiyonlarının bir kısmını yeniden sağlamaya yardımcı olduğunu, fakat böbrek naklinin tüm işlevlerin geri kazanılmasına olanak tanıdığını belirtiyor. Ancak uygun donör bulunana kadar diyaliz karşılanması gereken hayat kurtarıcı bir yöntemdir. Türkiye'de kadavra bağışlarının arttırılması gereken bir konu olduğunu ifade eden Kantarcı, organ bağışı konusunda toplumda bilinçlenmenin sağlanması gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: Haber Merkezi