Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından yapılan açıklamaya göre Erdoğan, Türkmenistan’daki bir zirvenin oturum aralarında Putin ile yüz yüze görüştü. Görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik çabaların önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, özellikle enerji tesisleri ve limanları hedef alan saldırıların durdurulmasının faydalı olabileceğini ifade etti. Erdoğan, bu kapsamda sınırlı bir ateşkesin gerilimi azaltabileceğini dile getirdi. Görüşme, savaşta kritik altyapılara yönelik saldırıların arttığı bir dönemde gerçekleşti.
Karadeniz’deki Saldırılar Sonrası Ankara’dan Sert Tepki
Erdoğan’ın açıklamaları, Karadeniz’de Rusya’ya ait tankerlere yönelik insansız hava aracı saldırılarının ardından geldi. Bu saldırıların bir kısmı Kiev yönetimi tarafından üstlenilirken, Ankara gelişmeleri endişe verici bir tırmanma olarak değerlendirdi. Türkiye, saldırıların ardından hem Rusya hem de Ukrayna büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Yetkililer, Karadeniz’de güvenliğin bozulmasının bölgesel istikrara zarar vereceği uyarısında bulundu.
Zelenskiy: Türkiye Ateşkes Planı Üzerinde Çalışıyor
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Kiev’de gazetecilere yaptığı açıklamada Türkiye’nin enerji altyapısı ve deniz taşımacılığını kapsayan bir ateşkes planı üzerinde çalıştığını söyledi. Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuyu kendisiyle paylaştığını ve Ukrayna’nın sürece destek verdiğini belirtti. Önce teknik ekipler, ardından liderler düzeyinde bir toplantı yapılmasının gündemde olduğunu ifade etti. Zelenskiy, uygun bir görüşme için hazır olduklarını vurguladı.
Türkiye Barış Sürecinde Kilit Konumda
Savaş boyunca Moskova ve Kiev ile diplomatik temaslarını sürdüren Türkiye, İstanbul Boğazı’nın kontrolü nedeniyle stratejik bir konumda bulunuyor. Bu durum, Ukrayna tahılı ve Rus petrolünün Akdeniz’e taşınmasında Türkiye’yi kilit bir aktör haline getiriyor. Erdoğan, daha önce de enerji ve liman altyapısını kapsayan bir ateşkesin kapsamlı bir barış süreci için temel oluşturabileceğini dile getirmişti. Son girişim, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü yeniden ön plana çıkardı.
