Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen kanun teklifiyle çevre korumasının ciddi biçimde zayıflatıldığını, süper izin sistemiyle doğanın yatırım önünde engel olarak görülmeye başlandığını belirtti.

“Bu teklif, doğaya ve hukuka karşı sorumluluğumuzu zedeliyor”

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen 215 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, çevre tartışmalarını da beraberinde getirdi. Teklife karşı çıkan isimlerden biri olan Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, özellikle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinin zayıflatılmasına ve “süper izin” uygulamasına sert tepki gösterdi.

“ÇED bir formalite değil, bilime ve katılıma dayalı süreçtir”

Kanun teklifinin 1. ve 3. maddelerinin ÇED sürecini etkisizleştirdiğini belirten Karaman, “Yatırımcıya 'önceden başla, sonra değerlendiririz' deniliyor. Bu, çevresel etkilerin yok sayılması anlamına gelir” dedi. Karaman, halkın görüşünün süreçten dışlanmasının Aarhus Sözleşmesi’ne de aykırı olduğunu hatırlattı.

“Süper izin” ile kamu idaresi devre dışı

Teklifin 2. ve 4. maddeleriyle getirilen ve kamu kurumlarının üç ay içinde cevap vermemesi durumunda izin verilmiş sayılmasını öngören düzenlemeye de karşı çıkan Karaman, bu sistemin koruma statülerini fiilen ortadan kaldırdığını söyledi. “Milli parklar, sulak alanlar boş araziler değil; bu milletin doğa mirasıdır” dedi.

Zeytinlikler, ormanlar ve meralar tehdit altında

Karaman, zeytinliklerin, ormanların ve meraların madencilik ve enerji yatırımları adı altında ranta açıldığını ifade etti. “Zeytin bu toprağın bereketidir, Kur’an’da adı geçer. Bin yıllık zeytin ağacını beton direkle eşitleyemezsiniz” diyerek tepkisini dile getirdi.

KIŞLIKLARI KALDIRIN! TÜRKİYE'YE 'PASTIRMA YAZI' GELİYOR: 7-8 GÜN SÜRECEK!
KIŞLIKLARI KALDIRIN! TÜRKİYE'YE 'PASTIRMA YAZI' GELİYOR: 7-8 GÜN SÜRECEK!
İçeriği Görüntüle

Karaman ayrıca, ormanların madencilere tahsis edilmesinin anayasanın 169. maddesine aykırı olduğunu belirtti ve “Devlet ormanları korumak zorundadır, teslim etmek değil” dedi.

“Gıda krizi kapıda olabilir” uyarısı

Meraların ve tarım alanlarının enerji yatırımları bahanesiyle tahsis edilmesinin, köylüyü toprağından koparacağını ve uzun vadede gıda krizine neden olabileceğini savunan Karaman, “Yeşil enerji teşvik edilmeli ama hayvancılığı ve tarımı bitirerek değil” diye konuştu.

Kaçak santrallere af: “Kurala uyanlar enayi mi?”

Karaman, yasa dışı santrallere af getirilmesini de sert sözlerle eleştirdi: “Bu, hukuk devleti değil, keyfi devlet anlayışıdır. Bu düzenleme, kurala uyanları cezalandırır.”

Konuşmasının sonunda Karaman, doğaya, hukuka ve gelecek nesillere karşı sorumluluğun altını çizerek, “Teklif yeniden gözden geçirilmeli, çevreye zarar verecek maddeler tekliften çıkarılmalı veya ciddi şekilde daraltılmalıdır” çağrısında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi