Türkiye ekonomisine ve istihdamına önemli katkılar sağlayan KOBİ’lerin karşılaşabileceği ekonomik, iklimsel ve operasyonel riskler çoğalırken sigorta ürünlerinin sağladığı güvencelere duyulan ihtiyaç da artıyor. Tüm dünyada yükselen bir risk faktörü haline gelen orman yangınları ve doğal afetlerin yanı sıra makine, elektronik cihaz, ekipman ve emtia gibi değerli varlıkların arızası veya kaybı gibi pek çok riske karşı da güvence sağlayan sigorta, işletmelerin iş sürekliliğini sağlamaya yardımcı olurken, telafisi yıllar alacak maddi kayıplar için de bir kalkan görevi görüyor. Sigorta bu kadar kritik bir rol üstlenirken Samsun’da tahmini verilere göre 52.122* KOBİ vasfındaki işletmenin hala sigorta güvencesi olmadığını söyleyen Allianz Türkiye Elementer Ticari Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Öktem Örkün, kentte KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 72’sine denk gelen bu rakamın toplumda sigorta bilinci açısından ciddi bir boşluğa işaret ettiğine dikkat çekti.
KOBİ’lerin sigorta ihtiyacı artıyor
Türkiye gibi doğal afet risklerinin yüksek olduğu bir coğrafyada özellikle deprem, sel, yangın gibi olayların yanı sıra hırsızlık ve makine arızaları gibi tehditlerin de KOBİ’ler için öncelikli riskler arasında yer aldığını söyleyen Örkün, “Ekonomik, çevresel ve iklimsel risklerin arttığı günümüzde KOBİ’lerin sigorta ihtiyacı da hızla artıyor. KOBİ’lerin büyük çoğunluğu bina, makine ve stok gibi fiziksel varlıklara dayalı çalışıyor; bu varlıklarda oluşacak zararlar, işletmenin iş sürekliliğini ciddi şekilde sekteye uğratabiliyor. Aynı zamanda çalışanlara veya üçüncü şahıslara yönelik maddi ve bedeni zararlar da işletmeler için önemli mali yükler oluşturabiliyor.” dedi.
Örkün: “KOBİ’ler için kapsayıcı ve koruyucu çözümler geliştirmek gerekiyor”
KOBİ’lerin artan afetler, yükselen hasar maliyetleri ve uzun süreli iş kesintilerinin yaratabileceği maddi manevi sonuçlar konusunda yeterince hazırlıklı olmadığını söyleyen Örkün, “Samsun gibi hem bölge hem de ülke ekonomisine önemli katkılar sunan bir şehirde yüzde 28’lerde kalan sigortalılık oranını artırmak için yalnızca poliçe sunmanın ötesine geçmek gerekiyor. Sigortanın sağladığı güvencelere dair toplum olarak farkındalığı artırmamız, bunun yanında hem koruyucu hem de kapsayıcı çözümlerle KOBİ’lerimizi desteklememiz kritik önem taşıyor. Allianz Türkiye olarak KOBİ’lerin olası risklere karşı daha dirençli ve sürdürülebilir yapılar haline gelmesi için proaktif bir rol üstleniyor ve uzman risk mühendislerimiz aracılığıyla KOBİ’lerle deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Sanal Risk Analizi hizmetimizle artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, bir hasar meydana gelmeden önce risklerin tespit edilmesini ve önlenmesini sağlıyoruz. Bu süreci, Türkiye’nin ilk ve tek akredite deprem ve yangın test ve eğitim merkezi Allianz Teknik’te profesyonel danışmanlık hizmetleriyle tamamlayarak, yalnızca bireysel değil, toplumsal ölçekte de risk ve sigorta bilincinin yaygınlaştırılmasına katkı sunmaya çalışıyoruz.” dedi.





