Samsun Milletvekili Karaman, 19 Mayıs’taki Mülkiyet Sorununu TBMM Gündemine Taşıdı
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Samsun’un 19 Mayıs ilçesinde 1958 yılından bu yana süregelen mülkiyet sorununu gündeme getirdi.
Yaklaşık 700 haneyi ilgilendiren bu sorunun hâlâ çözüme kavuşmadığını belirten Karaman, “Vatandaş kendi mülkünde misafir konumunda bırakılmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Vatandaşlar Atalarından Kalan Topraklarda Misafir Sayılıyor”
Karaman, 19 Mayıs ilçesindeki Yukarıengiz, Yükseliş ve Çamlıca Mahallelerinde yaşayan vatandaşların yıllardır atalarından kalan topraklarda yaşadıklarını ancak tapularına kavuşamadıklarını vurguladı.
“Bu insanlar yıllardır aynı topraklarda tarım yapmış, vergi ödemiş, ev kurmuş, çocuk büyütmüş, hayatlarını orada sürdürmüşlerdir. Buna rağmen hâlâ dedelerinden kalan topraklarda kendi mülklerinde misafir sayılmaktadırlar. Bu kabul edilemez bir durumdur.” dedi.
“Mülkiyet Hakkı Anayasal Güvencededir”
Mülkiyet hakkının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 35. maddesiyle güvence altına alındığını hatırlatan Karaman, “Bu hakka rağmen vatandaşlarımızın bu şekilde mağdur edilmesi hukuk devleti ilkesine aykırıdır.” dedi.
“Devletin görevi, bu hakkı korumak ve vatandaşını piyasanın değil adaletin güvencesine teslim etmektir. Ancak 19 Mayıs’taki vatandaşlarımız yıllardır bu hakkın dışında tutulmuştur.” ifadelerini kullandı.
“2/B Statüsü veya Rayiç Bedel Üzerinden Devir Yapılabilir”
Sorunun çözümüne dair iki öneri sunan Karaman, “Bu araziler ya 2/B statüsüne alınmalı ya da rayiç bedel üzerinden, adil ve erişilebilir şartlarla vatandaşlara devredilmelidir. Bu sadece bir tapu meselesi değil, aynı zamanda sosyal barışın, kamu vicdanının ve hukuk devletine olan inancın meselesidir.” dedi.
“Bu Meclis 19 Mayıs Halkının Sesine Kulak Vermelidir”
Meclis’e ve ilgili kurumlara çağrıda bulunan Karaman, “Bu Meclis, 19 Mayıs halkının yıllardır süren mağduriyetine artık kulak vermelidir. Bu mesele sadece 700 haneyi değil, devlet-vatandaş ilişkisine dair tüm toplumu ilgilendiren bir adalet sınavıdır. Devlet, vatandaşını piyasanın insafına değil, adaletin güvencesine teslim etmelidir. Bu sorun çözülene kadar takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı.




