Samsun’un İlkadım ilçesi Bağdat Caddesi’nde yaşanan park yeri kavgasını kaldırımdan görüntüleyen gazeteci Recep Yazgan, polis ekipleri tarafından yere yatırılarak ters kelepçeyle gözaltına alındı. Yazgan’ın “Gazeteciyim” demesine ve çevredeki vatandaşların müdahalelerine rağmen gözaltı işlemi devam etti. Olay kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Edinilen bilgilere göre, Recep Yazgan olay sırasında basın kartını yanında bulunduramasa da kimliğini açıkça beyan etti. Ancak bu duruma rağmen polis memurlarının sert müdahalesiyle karşılaştı. Yere yatırılan ve ters kelepçelenerek gözaltına alınan Yazgan, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Yaşanan arbede sırasında çeşitli yerlerinden darp edildiğini belirten gazeteci, hastaneden darp raporu da aldı.
Olayın ardından Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti çok sert bir açıklama yayımladı. Cemiyet açıklamasında bu müdahalenin “basın özgürlüğüne ve hukuk devleti ilkesine açıkça aykırı” olduğunu vurguladı. Ayrıca Samsun Valisi Orhan Tavlı ve İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş’ın Cemiyet ile temasa geçtiği ve sorumlular hakkında idari işlem başlatıldığı duyuruldu.
Gazeteciler Cemiyeti, yaşanan bu olayın Samsun basını ile Samsun Emniyeti arasında bir krize dönüşmemesi gerektiğini vurgularken, “Gazetecilik suç değildir” mesajını da net şekilde verdi.
BASINA VE KAMUOYUNA
Samsun’un İlkadım İlçesi Bağdat Caddesi’nde 2 Temmuz 2025 günü yaşanan ve gazeteci meslektaşımız Recep Yazgan’ın polis tarafından ters kelepçe ile gözaltına alınmasıyla sonuçlanan olay, bizleri derin bir üzüntüye sevk etmiştir.
Gazete bürosunun önünde bir park kavgasını uzaktan, kaldırım üzerinden haberleştirmeye çalışan gazeteci arkadaşımız, basın kartını yanında bulunduramamış olmasına rağmen mesleğini icra ettiğini açıkça beyan etmiştir. Buna rağmen, gazetecilik görevini yerine getirmekten başka amacı olmayan bir gazetecinin, güvenlik güçlerinin orantısız ve sert müdahalesine maruz kalması, yere yatırılarak ters kelepçe ile gözaltına alınması ve darp izleriyle karakoldan çıkması, meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi hukuk devleti ve insan hakları ilkeleri açısından da kabul edilemez bir durumdur.
Gazetecinin görevi, kamuoyunu doğru ve tarafsız şekilde bilgilendirmektir. Olay anını belgeleyen, kamusal görevini ifa eden bir basın mensubunun bu şekilde muamele görmesi hem basın özgürlüğüne gölge düşürmekte hem de meslektaşlarımızın görev yapma motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.
Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti olarak, görev başındaki meslektaşımıza yönelik bu sert müdahaleyi kınıyoruz. Olay yerinde görev yapan emniyet mensuplarının, basın mensuplarının haklarını ve sorumluluklarını bilerek, daha dikkatli ve ölçülü hareket etmeleri gerektiğini bir kez daha, önemle hatırlatıyoruz.
Yaşanan bu üzücü olayın ardından Samsun Valimiz Sayın Orhan Tavlı, Samsun Emniyet Müdürümüz Sayın Ahmet Arıbaş, Samsun milletvekillerimiz ve ilgili yetkililer, Cemiyetimizle temasa geçerek konuyla ilgilendiklerini ifade etmiş, sorumlular hakkında idari işlem başlatıldığını bildirmişlerdir. Benzer durumların tekrar yaşanmaması için gereken adımların atılacağından da hiçbir şüphemiz yoktur.
Ayrıca, bu münferit olayın Samsun basını ile Samsun emniyeti arasında bir soruna dönüşmesine kesinlikle izin vermeyeceğimizi, her iki tarafın da görevini sağduyu ile yerine getirmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz.
Gazetecilik suç değildir. Karakol çıkışı hastaneden darp raporu da alan meslektaşımız Recep Yazgan'a tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti
YÖNETİM KURULU




