Kanunen iş kazası sayılan durumlar:
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
- İşveren tarafından yürütülen iş dolayısıyla görevli olarak işyeri dışına gönderilmesi halinde,
- İşin gereği olarak araçla işyerine geliş gidiş sırasında,
- Emziren kadın işçinin, çocuk emzirmesi için verilen sürede,
- İşverence sağlanan taşıtla işe gidiş geliş sırasında meydana gelen kazalar.
Yargıtay 21. HD 2018/4256 E., 2019/3260 K. sayılı kararında, servis aracında yaşanan kalp krizi nedeniyle meydana gelen ölüm olayının, iş kazası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
İş Kazası Halinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
İş kazası gerçekleştiğinde, ilk yapılması gereken işlem kazanın kuruma ve yetkili makamlara bildirilmesi, delillerin korunması, tutanak düzenlenmesi ve gerekirse olay yeri fotoğraflarının alınmasıdır. Kazazedenin tedavisi sırasında alınan sağlık raporları, tanı belgeleri, epikriz raporları ilerideki tazminat süreci açısından önem arz eder. Tedavi sürecinde SGK bildirimi yapılmamış ise, işveren hakkında cezai sorumluluk doğar.
İş Kazası Tutanağının Tutulması
İş kazasının ardından, en az iki kişi tarafından olay yeri tutanağı düzenlenmelidir. Tutanakta;
- Kazanın tarihi ve saati
- Olayın gerçekleştiği yer
- Kazanın oluş şekli
- Tanık ifadeleri
- İlk yardım veya sağlık müdahalesi bilgileri
- İşverenin veya yetkilinin imzası
bulunmalıdır. Tutanak, İSG uzmanı veya işyeri hekimi varsa onlar tarafından da imzalanmalıdır.
Tutanağın düzenlenmemesi, işverenin hem idari hem de cezai sorumluluğuna neden olur.
İş Kazasının İlgili Kurumlara Bildirilmesi
5510 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca, iş kazası en geç kazadan sonraki 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmelidir. Ayrıca savcılığa da bildirim yapılmalıdır. Bildirim yapılmazsa, SGK tarafından idari para cezası uygulanır ve işverenin kusurlu bulunması halinde rücu davası ile zarar tahsil edilir.
İş Kazası Nedeniyle Açılabilecek Olan Davalar
İş kazası sonrasında işçi veya yakınları şu davaları açabilir:
Dava Türü |
Hukuki Dayanak |
Maddi ve manevi tazminat davası |
TBK m. 49-56, 417 |
Ceza davası |
TCK m. 85 ve 89 |
İş kazasının tespiti davası |
HMK m. 106 |
Maluliyet oranının tespiti |
SGK / Adli Tıp Raporu |
Geçici veya sürekli iş göremezlik |
5510 sayılı Kanun m. 19 |
Ölüm geliri talebi |
5510 sayılı Kanun m. 34 |
İş Kazasının Tespiti Davası
İşveren kazayı bildirmemişse ya da SGK iş kazası olarak tanımamışsa, işçi veya yakınları İş Kazasının Tespiti Davası açabilir. Bu davalar, iş mahkemelerinde görülür. Mahkeme, tanıklar, tutanaklar, hastane raporları, bilirkişi raporu gibi delillere göre iş kazası vasfını değerlendirir.
Maluliyet Oranı Tespiti
Kazazedenin iş gücü kaybı oranı, SGK sağlık kurulunun ya da Adli Tıp Kurumu’nun raporuyla belirlenir. %10’un üzerinde sürekli iş gücü kaybı olması halinde, işçi sürekli iş göremezlik geliri almaya hak kazanır. Bu oran tazminat hesabında doğrudan etkili olur.
İş Kazası Tazminatı Hesaplama
Tazminat hesaplamasında aşağıdaki kriterler esas alınır:
Formül:
T = Yıllık Net Gelir × Maluliyet Oranı × Yaşam Süresi Katsayısı
- Yıllık Net Gelir: Asgari ücret ya da belgelenen gelir
- Maluliyet Oranı: %10 ila %100 arası SGK veya ATK raporuna göre
- Yaşam Süresi: PMF tablosu (ortalama ömür) esas alınır
Örnek:
- Yıllık gelir: 120.000 TL
- Maluliyet: %50
- Yaşam süresi katsayısı: 20 yıl
Tazminat: 120.000 × 0.50 × 20 = 1.200.000 TL
Ölümlü iş kazası tazminat hesaplama formülü farklıdır. Ölen kişinin yaşı, maaşı ve destek olduğu kişiler alınacak destekten yoksun kalma tazminatı miktarını belirler.
İş Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası
TBK m. 54 ve 56 gereğince, kazazede hem maddi zararlarını hem de manevi acılarını talep edebilir. Manevi tazminat, hakimin takdirine bağlıdır. Ancak olayın ağırlığı, kalıcı hasarın derecesi, yaş ve sosyal çevre gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenir.
Yargıtay 21. HD 2017/4251 E., 2018/3102 K. kararında, iş kazasında %60 oranında sakat kalan işçiye yüksek manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğuna hükmedilmiştir.
İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davalarında Arabuluculuk
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile, iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepleri için zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. Ancak tespit davaları ve ceza davaları bu kapsamın dışındadır.
İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Tazminat davalarında görevli mahkeme İş Mahkemesi, bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise:
- Kazanın meydana geldiği yer
- Davalının yerleşim yeri
- İşçinin çalıştığı yer mahkemesi
olarak belirlenebilir (HMK m. 6 ve 16).
İş Kazası Nedeniyle Ceza Davası
İş kazasında işverenin kusuru tespit edilirse, TCK m. 85 (taksirle yaralama) veya m. 89 (taksirle ölüme sebebiyet verme) hükümleri gereğince kamu davası açılır. Ceza davasında hüküm verilen mahkumiyet kararı, tazminat davasında kusur oranının belirlenmesinde delil olarak kullanılabilir.
Geçici İş Göremezlik Ödeneği
Kazazedenin tedavi süresince çalışamaması halinde, SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Ödeneğin hesaplaması, günlük kazancın 2/3’ü üzerinden yapılır. Rapor süresine göre SGK ödeme yapar. Bu ödeme, kazazedenin tedavi sürecini karşılamaya yöneliktir.
Sürekli İş Göremezlik Geliri
%10 ve üzeri kalıcı iş gücü kaybı olan sigortalılar, SGK’dan sürekli iş göremezlik geliri almaya hak kazanır. Gelir, maluliyet oranına ve sigortalının prime esas kazancına göre hesaplanır. SGK bu geliri yaşam boyu bağlar, ancak 5510 sayılı Kanun m. 19 gereği belirli şartlarda kesilebilir.
Ölüm Geliri
İş kazası sonucu işçinin vefatı halinde, eş, çocuk, anne ve baba, ölüm geliri talep edebilir. Bu gelir, 5510 sayılı Kanun m. 34-37 kapsamında, sigortalının prim gün sayısına ve hak sahiplerinin sayısına göre hesaplanır. SGK ayrıca cenaze ödeneği ve evlenme ödeneği gibi yan ödemeler de yapar.
Kaynak: https://cozumavukatlik.com.tr/is-kazasi-tazminat-hesaplama/