Mahalleliyi Tedirgin Eden İddia: “Kişiye Özel İmar”
Kadifekale Mahallesi’nde 4354 ada 6 ve 7 numaralı parsellerde yapılan birleştirme işlemi ve inşaat izni, mahallede “kişiye özel imar” uygulaması yapıldığı yönünde söylentilere neden oldu. Kişiye Özel İmar yapıldığı iddiası ile CİMER'e başvuru yapan Muhammet Yılmaz, söz konusu bölge için 2020 yılında hazırlanan zemin etütlerinin bazı alanları afet bölgesi ilan ettiğini, bazı parsellerin ise buna rağmen inşaata açıldığını iddia etti.
Yılmaz, “Afet riski olan bir bölgede nasıl olur da imar izni verilir? Plan değişiklikleri gerçekten kamu yararına mı yapılıyor?” sorularını gündeme taşıdı. Konuya ilişkin detayları CİMER üzerinden yetkililere iletti.
“Zemin Etüdü Yapılmadan Plan Değişti Mi?”
Muhammet Yılmaz, CİMER başvurusunda, heyelan geçmişi olan alanda plan değişikliği yapılmasının hem teknik hem de hukuki boyutları olduğunu belirtti. Özellikle, 6 numaralı parselin sıfır kotla 11 numaralı parsele birleştirilerek blok inşaat izni verilmesini “planlı bir uygulama” olarak yorumladı.
Yılmaz’ın ifadeleri mahallede de yankı buldu. Bazı sakinler, geçmişteki heyelanın etkilerini hâlâ hissettiklerini, bölgede yapılacak yeni inşaatların güvenliğini sorguladıklarını belirtti.

Belediyeden Cevap: “Afet Bölgesi Dışında, Planlara Uygun”
İlkadım Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, 18 Temmuz 2025’te CİMER üzerinden verdiği resmi yanıtta, tartışmalı 6 ve 7 numaralı parsellerin afet bölgesi içinde olmadığını ve 1/1000 ölçekli imar planında ‘Blok Nizam Dört (B-4) Kat Konut Alanı’ olarak tanımlandığını açıkladı.
Ayrıca belediye, afet kapsamına alınan alanları net şekilde tanımlayarak, yalnızca 4354 ada 1 ve yeni 12 numaralı parsellerin 2020 yılında alınan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile afet bölgesi ilan edildiğini belirtti.
Mahallede Güvenlik Endişesi Sürüyor
Her ne kadar belediye, parsellerin afet bölgesi dışında kaldığını ifade etse de, mahalle halkı yapılan zemin etütlerinin kamuoyuyla şeffaf şekilde paylaşılmasını talep ediyor. Vatandaşlar, imar düzenlemelerinin kişisel fayda yerine kamu yararı önceliğiyle yapılması gerektiğini savunuyor.
Bazı vatandaşlar ise hukuki sürecin takip edilmesi gerektiğini ve gerektiğinde konunun yargıya taşınabileceğini belirtti. Tartışmalı uygulamanın ilçede daha büyük bir imar güvensizliğine neden olabileceği ifade ediliyor.




