Jeopolitik endişeler altını rekor seviyelere taşıdı

Küresel piyasalarda altın fiyatları, yılın başından bu yana yüzde 53 artışla 4.000 doların üzerine çıktı. Uzmanlara göre Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Hamas çatışması, ABD’deki politik belirsizlikler ve Avrupa ekonomisindeki durgunluk sinyalleri yatırımcıları güvenli liman olarak yeniden altına yönlendirdi.

Son üç yılda değerini ikiye katlayan altın, küresel risk algısının yüksek seyrettiği dönemlerde yatırımcılar için “kriz barometresi” olmayı sürdürüyor. Commodity Market Analytics analisti Dan Smith, bu yükselişin “bize kötü bir şeylerin olduğunu ve endişelenmemiz gerektiğini gösterdiğini” ifade etti.

Merkez bankalarından rekor düzeyde alım

Metals Focus verilerine göre dünya genelindeki merkez bankaları 2025 yılı sonuna kadar 1.000 ton altın alımı hedefliyor. Bu durum, dolar cinsinden varlıklardan altına geçişin üst üste dördüncü yılı olacağı anlamına geliyor.

Yalnızca eylül ayında altın fiyatı yüzde 12 artarken, gümüş, platin ve paladyum gibi diğer değerli metaller de bu ralliden destek aldı. Uzmanlara göre merkez bankalarının bu tutumu, altının küresel rezervlerdeki payını daha da artıracak.

Bakan Bolat: Türkiye otomotiv üretiminde Avrupa’nın zirvesinde
Bakan Bolat: Türkiye otomotiv üretiminde Avrupa’nın zirvesinde
İçeriği Görüntüle

Boğa piyasası 2026’ya kadar sürebilir

BNP Paribas analisti David Wilson, “Normalde bir yılda bir veya iki risk faktörü altın fiyatını etkiler. Ama şu anda geleneksel tüm altın yönlendiricileri aynı anda devrede” dedi.

Ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin sürmesi nedeniyle altın fiyatlarını baskılayacak bir gelişmenin kısa vadede beklenmediğini belirten analistler, boğa piyasasının 2026’ya kadar devam edebileceği görüşünde birleşiyor.