50 Yaş Üstü Diyabet Tedavisinde Yeni Dönem
Diyabet tedavisinde “tek reçete” devri kapanıyor. Uzmanlara göre özellikle 50 yaş üstü bireylerde glisemik hedefler katı rakamlardan çok fonksiyon, güvenlik ve eşlik eden hastalıklar gözetilerek belirleniyor. Kırılganlık, çoklu ilaç kullanımı ve düşme riski düşünülerek hipoglisemi olasılığı düşük bir tedavi planı tercih ediliyor. Yaşam tarzı temeli korunurken, ilaçlar eşlik eden kalp ve böbrek hastalığına göre akıllıca seçiliyor.
Metformin İlk Basamakta Yerini Koruyor
Yaşam tarzı düzenlemeleri temel olarak sürerken, çoğu hastada metformin iyi tolere ediliyor ve glisemiyi anlamlı düşürüyor. Kilo üzerinde nötre yakın etki göstermesi ve maliyet avantajı nedeniyle hâlâ ilk basamakta yerini koruyor. Böbrek fonksiyonu düzenli izlenerek mide-bağırsak yakınmaları düşük doz ve yemekle kullanım ile azaltılabiliyor.
GLP-1 Sınıfı İlaçlar Kardiyovasküler Koruma Sağlıyor
GLP-1 reseptör agonistleri, doğal GLP-1 hormonunun etkisini taklit ederek yemekle birlikte insülin salınımını artırıyor, glukagonu azaltıyor ve mide boşalmasını yavaşlatıyor. Bu sayede tokluk hissi güçleniyor, HbA1c düşüyor ve kilo kaybı sağlanıyor. Bazı GLP-1 ilaçlarının majör kardiyovasküler olayları azalttığı bilimsel olarak gösterildi. Ancak tiroid kanseri öyküsü olanlarda veya pankreas iltihabı geçirenlerde bu ilaçlar dikkatle ve hekim gözetiminde kullanılmalı.
SGLT-2 İnhibitörleri Kardiyo-Renal Koruma Sağlıyor
Kalp yetmezliği veya böbrek hastalığı olanlarda SGLT-2 sınıfı ilaçlar tedavinin ana parçası olarak öne çıkıyor. Bu ilaçlar böbrekte glukozun geri emilimini azaltarak idrarla şeker atılmasını sağlıyor. Hafif-orta HbA1c düşüşü yanında kalp yetersizliği nedeniyle hastaneye yatışları ve diyabete bağlı böbrek hastalığının ilerlemesini azaltıyor. Sıvı atılımı yaparak kilo üzerinde mütevazı fayda sağlıyor. Genital enfeksiyon riski hijyen ve sıvı dengesine dikkatle düşürülebiliyor.
Diğer İlaç Seçenekleri ve Dikkat Edilecekler
DPP-4 sınıfı ajanlar tip 2 diyabette hipoglisemi riski düşük ve kilo açısından nötr seçenekler sunuyor, ancak HbA1c etkisi orta düzeyde kalıyor. TZD’ler bazı hastalarda yararlı olabilir fakat ödem, kilo artışı ve kalp yetersizliğinde alevlenme riski nedeniyle dikkatle seçilmeli. Her hasta için bireysel değerlendirme yapılmalı ve böbrek-karaciğer fonksiyonları düzenli izlenmeli.
Takviyeler ve Kanıt Temelli Yaklaşım
Uzmanlar, diyabet tedavisinde takviyelerin birincil tedavi olmadığını, yalnızca kanıt ve gereksinim varsa anlamlı olduğunu vurguluyor. Omega-3, çok yüksek trigliserit düzeylerinde fayda sağlayabilir; D vitamini eksikliğinde yerine koyma kemik ve kas sağlığına katkı verir. Moda akımlara kapılmak tedaviyi zayıflatabiliyor.
Hasta Merkezli Planlama
Kalp damar hastalığı olanlarda GLP-1 grubu ilaçlar ön planda tutulurken, kalp yetmezliği veya böbrek hastalığı olanlarda SGLT-2 grubu ilaçlar tedavinin temel bileşeni oluyor. Çoklu ilaç kullanımı ise düzenli gözden geçirilmeli ve dozlar böbrek fonksiyonuna göre ayarlanmalı. Yaşlı hastalarda hipoglisemiden kaçınmak için sülfonilüre veya yüksek doz insülin yerine daha güvenli kombinasyonlar tercih ediliyor.