Katar’ın Özür Şartı Gazze Barış Sürecini Nasıl Etkiliyor?
Trump yönetimi, Gazze’deki rehinelerin serbest bırakılması ve savaşın sona erdirilmesi için Katar’ın arabuluculuğuna ihtiyaç duyuyor. Ancak Doha, İsrail’in 10 gün önceki saldırısı nedeniyle arabuluculuktan çekildi. Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Sani’nin İsrail’den özür talebi, barış görüşmelerinin yeniden başlamasını kilitlemiş durumda.
İsrail’in Doha Saldırısı Bölgesel Dengeleri Nasıl Değiştirdi?
İsrail’in ilk kez bir Körfez ülkesine düzenlediği hava saldırısında beş Hamas üyesi ve bir Katarlı güvenlik görevlisi öldü. Bu saldırı, İsrail’in bölgesel izolasyonunu artırırken Netanyahu’nun “teröristlere yataklık” suçlamaları tansiyonu yükseltti. İsrailli üst düzey yetkililer, Katar’a saldırının krizin boyutlarını hafife alan bir yanlış hesaplama olduğunu kabul ediyor.
Washington Nasıl Bir Yol Haritası Çiziyor?
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Doha’da Katar Emiri’yle, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve ABD temsilcisi Steve Witkoff’un da Netanyahu’yla görüşerek krizi çözme çabaları sürüyor. Witkoff’un hafta sonu Katar Başbakanı Muhammed bin Abdulrahman Al Sani ile New York’ta görüşmesi bekleniyor. Washington, bu görüşmelerle hem İsrail-Katar hattındaki krizi hafifletmeyi hem de Gazze müzakerelerini yeniden başlatmayı hedefliyor.
Katarlılar Özür Konusunda Esneklik Sinyali Veriyor mu?
Katarlı yetkililer, İsrail’in siyasi karmaşıklığını anladıklarını ve özrün formatı konusunda esnek olabileceklerini belirtiyor. Katar, özellikle öldürülen güvenlik görevlisinin ailesine tazminat ödenmesini ve ülke egemenliğinin bir daha ihlal edilmemesi sözlerini içeren bir özrü kabul edebileceğini kaydediyor. Bu yaklaşım, 2013’te Netanyahu’nun Mavi Marmara baskınında Türkiye’den özür dilemesiyle de benzerlik taşıyor.