DÜNYA

Hamas’tan Arap ve İslam Dünyasına Acil Çağrı: Mescid-i Aksa’nın Korunması İçin Birlik Olun!

Hamas Siyasi Büro Üyesi Harun Nasreddin, İsrail güçleri ve yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarının arttığına dikkat çekerek, İslam dünyasına bu kutsal mekâna sahip çıkmaları gerektiğini duyurdu. Nasreddin, Müslümanları Mescid-i Aksa'ya yönelmeye davet etti.

Abone Ol

İsrail askerleri ve Filistin topraklarında yaşayan İsraillilerin Mescid-i Aksa’ya yönelik artan saldırıları, uluslararası alanda tepkilere yol açmaktadır. Bu bağlamda, Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi Harun Nasreddin, konuyla ilgili bir açıklama yaparak, söz konusu baskınların son dönemde ciddi anlamda çoğaldığını bildirdi. Nasreddin, bu gelişmelerin yalnızca yerel değil, aynı zamanda küresel boyutta da önemli bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Açıklamanın Ayrıntıları

Yazılı olarak yapılan açıklamada, İsraillilerin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınların artmasının, Kudüs ve çevresindeki kutsal mekanlara yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi. Nasreddin, bu eylemleri, din üzerinden yapılan bir savaşa dönüştüren çağrıları kınayarak, “İşgalci İsrail’in Aksa’ya yönelik düzenlediği baskınlar, sadece bir camiye değil, tüm İslam dünyasına karşı tesis edilen bir saldırı” şeklinde ifade etti. Bu tür baskınların, Müslümanların inançlarına ve duygularına gerçekleştirilmiş bir saygısızlık olarak değerlendirildiği de belirtildi.

Direniş Çağrısı

Nasreddin, Arap ve İslam ülkelerine hitaben, ilk kıbleleri olan Mescid-i Aksa’nın korunması gerektiği çağrısında bulundu. Bu durumda, Kudüs halkının direnişini her alanda desteklemeleri gerektiğine vurgu yaptı. İslam dünyasının bu kutsal mekana sahip çıkması ve bu tür saldırılara karşı birleşik bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti. Nasreddin, uluslararası toplumdan da bu konuda hassasiyet göstererek devreye girmesini beklediklerini ifade etti.

Baskıların Sonuçları

Kendisi, ayrıca İsrail’in Mescid-i Aksa’da yeni fiili durumlar yaratma çabalarının başarısız olacağına inandığını vurguladı. Ancak, bu tür girişimlerin mevcut durumu tehdit ettiğini ve olası sonuçlarının ciddi olabileceğine dair uyarılarda bulundu. Kudüs, Batı Şeria ve 1948 işgali altındaki bölgelerdeki Filistinlilere “Mescid-i Aksa’yı devamlı olarak ibadetle koruma” çağrısı yaparak, bu kutsal alanın sürekli olarak savunulması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, güç birliği ve dayanışmanın önemini vurguladı.